kyk borçlarının silinmesi

Adı üstünde borç. Demokratik bir devletin hiçbir borcu silmemesi lazım. Ayrıca 18 yaşındaki kişilere de borç vermemesi gerekir. Kısacası suçlu cehapeliler.

olması gerekendir. önceden ödemiş olanlara ise devlet paralarını iade etmelidir. çünkü gerçek bir sosyal devlette eğitim, sağlık ve barınma gibi en temel insani ihtiyaçlar bedava olmak zorundadır. milletin kıçını sildiği tuvalet kağıdından bile bir dünya vergi alan devlet, bunları yapmak zorundadır. ki insanların ezici çoğunluğu keyfinden öğrenim kredisi almıyor. insanlar yoksul lan yoksul. son olarak, devlete gerçekten para lazımsa, kamu ihalelerini bedavadan kapıp, her türlü vergi affından faydalanıp devlet bankalarından çektikleri kredilerin de kur farkı affedilen dürzüler devlet bütçesine katkı sağlamalıdır. öğrenciler, işçiler veya çiftçiler değil.

silinirse eylem yapacağımdır. aldığı paraları sigaraya, alkole, karıya-kıza peşkeş çeken gençler olduktan sonra bir kırbaç da biz vururuz.

turnusol konulardan. kimin ne kadar ne olduğunu çok güzel süzüyor.. o kadar oportünistsiniz ki bu tarz ülke meselelerine verdiğiniz tepkiyi, kendinizin de hedef tahtasında olup olmamasına göre değiştiriyorsunuz. devlet: erken emeklilik yapalım diyoruz? (x-2) vatandaş: yapın! devlet: ama yaş sınırı getircez, öyle herkesi yapamayız. (x-2) vatandaş: sınır kaç? devlet: x. (x-2) vatandaş: yapmayın!! . devlet: bedelli askerlik için ne diyorsunuz? vatandaş: olur valla, bize uyar. devlet: ama bedeli sandığınızdan daha da tuzlu olur. malum ekonomi.. vatandaş: yapmayın! . bu kyk olayı da hakeza öyle. şu durumda mazlum olsanız sabah akşam savunuculuğu yaparsınız. ama şu an mazlum olmadığınız için kurunun yanında yaşın da yanmasını istiyorsunuz. devlet vakti zamanında bu konuda sizi tokatladıysa sizin adınıza üzüldüm. tıpkı bugün ve gelecekte aynı bataklığa düşmek "zorunda olan" herkese olduğu gibi üzüldüm. lakin; sizin o yoldan geçerken dayak yemiş olmanız, o yoldan geçen başkalarının da dayak yemesi gerekliliğini doğurmuyor. kim devletten ne kadar kurtarabiliyorsa kurtarsın yakasını, benim gözüm kalmaz, hakkım varsa da binlerce kez helal olsun. o gençlerin tek talihsizliği onlara -tıpkı sizler gibi- burs yerine kredi "verilmiş" olması mı? istisnaları saymazsak kyk başvurusu yapanların %95'inden fazlası ihtiyaç sahibi. ama adalet gereği ödemelerini yapmaları gerekirmiş.. adaletinizi sikeyim sizin! not: kyk kredisini karıya kıza yedirmemiş, hayatında hiç alkol kullanmamış, sigaradan nefret eden, kumarla alakası olmayan, nargileyle dahi en ufak teması bulunmamış louis bildirdi.. gençlerin sigara parasında gözü olmayan neşet ertaş'a selam olsun. bu dünya harbiden yalanmış be baba.

ya kardeşim erdoğan çıkıp öğrenciye kredi vermek yanlış bundan vazgeçeceğiz dememiş miydi, yanlış mı hatılıyorum? bu yanlışı kabul ediyorsa, işsizlikten sorumluysa, ekonominin girdiği çıkmazdan sorumluysa öğrencinin borcunu da silecek. öyle çok bir şey görmeyin bunu, zaten devletin verdiği 500 liranın 200 lirası, yine vergilerle geldiği yere dönmüştü bile :d her neyse, benim tek bildiğim bunu yapmak zorunda kalacaklarıdır. bu bir gerçek çünkü gençlerin desteğini ciddi oranda kaybettiler. ancak bu hamle bugün gelirse 2023'e kadar unutulur, sandıktaki kararlar değişebilir. seçime aylar kala, en iyi ihtimalle bir yıl kala yapılacak bir hamledir bu. sıkalım bakalım dişimizi. tavsiyemdir, bir şekilde erteletin ya da ödemeyin.

Yahu ben size hemen ödeyin demiyorum ki paran olunca öde işte link

gereklidir. çünkü zaten büyük bir gelecek korkusu ile mezun olan gençler iş bulamamakta, kyk borcu nedeniyle bir de yüksek borçlarla hayata tutunmaya çalışmaktadır. (bkz: alırken bize mi sormuş kardeşim) (bkz: almasaymış) geçen gün bi tweet vardı, kızın biri kyk bursunu biriktirip altın(lar) almış. önce şu konuya açıklık getirelim; kyk bursu ya da kredisi ihtiyacı olan öğrenciler içindir, yatırım yapmak için değildir. benim sadece bu kredi ile geçinen arkadaşlarım vardı. dikkat ederseniz kredi diyorum. gerçekten ihtiyacı olmayan hiç kimse zaten daha 18 yaşında büyük borçlara imza atmaz. kimse keyfi almıyor o kredileri. böyle şeyleri görünce zaten ortadaki adaletsizlik belli oluyor. yani adaletsiz olan kyk borçlarının silinmesi değil, ihtiyacı olmayanlara burs verilmesidir.

Lütfen şu kyk borçlarının silinmesine laf yapıldığı kadar milyarderlerin silinen vergilerine laf yapılsın. İşsiz, güçsüz, maddi durumu yerinde olmayan öğrencilerin aldığı kyk kadar milyarderlerin silinen milyonlarına laf yapılsın artık.

Borcun kendisi değil faizi silinsin. 10 yıl önce kredi alıp ödemeyen kişiye 10 yıl boyunca 1500 lira faiz gelip benim mezun olduktan hemen sonra aldığım kredinin yarısı kadar faiz dayattırılıyorsa kötü giden ekonominin faturası öğrenciye kesilmemeli. Öğrenim kredisi adı altında tefecilik yapılıyor.

aga kyk değilde öğrenim kredisi alıp mezun olduktan sonra zar zor bir şekilde ödemiş biri olarak kaldırılsın isterim biz zorluk çektik diye herkesin zorluk darlık çekmesini isteyecek kadar aşağılık biri olamam.. nasıl yaklaşık 3milyar tl'lik vergi veya türevi devletin alacağı tutar affedilip silinebiliyorsa bu da hayli hayli silinebilir.. link

Çok iyi hatırlıyorum babamın üzerine 1 tane ev var diye kredi çıktı. El mahkum çektim, her yıl tekrar başvuru yaptım. Yine kredi, yine kredi. Babam borç batağına girdi yine kredi. Sonra bizim okulun iki tane en zengin öğrencisi ki birisi her hafta ferrari bugatti arabaya biniyor, diğerinin babasının yangın çıkan yerlerde otelleri var. O da mercedese biniyor. Gel gör ki ikisi de burs alıyordu. Hani adaletli bir şekilde krediler, burslar verilse idi o zaman belki bu kadar laf olmazdı. Ben okulu yarıda bırakmamak için işe girdim. Kredi yetmiyor kiraydı okul masrafıydı kitaplardı.. Çocuk her hafta araba değiştiriyor. 17 yaşındaki bir çocuk tabi ilerde işe girip öderim diye düşünür. 6 aydır işsiziz koskoca başkentte. Neyle ödeyeceğiz allah aşkına?

Ben sikildiysem herkes sikilecek mantığında insanların olduğu toplumlar, seneler de geçse kafa yapısı olarak ilerleyemez. “Ben ödedim herkes ödesin” diye bir mantık yok baylar bayanlar. Senelerce padişah hükmü altında yaşamış insanların cumhuriyete karşı “Şurada kalmış 3-5 sene ömrüm. hayatımın en güzel yıllarında padişah boyunduruğu altında yaşadım. Bu yüzden şimdiki gençler cumhuriyetle yönetilemez, özgür olamaz. onları da padişah yönetsin!” diyerek ayaklandığını düşünün. Ne kadar saçma değil mi? veya “bizim zamanımda evlenmeden sevişmek suçtu en azgın olduğum dönemlerde sevişemedim. Bu kanun geri gelsin, şimdiki gençler de sevişemesin!” Bu da gayet saçma. Demek istediğim sırf birileri yanlış kararların ceremesini çekti diye gelecek nesilleri de aynı şartlar altında yaşamaya zorlamak; empatiden, anlayıştan, insanlıktan nasibini almayan primitiflerin özelliğidir. Hükümetlerin görevi hayatı vatandaşlarına yaşanabilir kılmaktır. Dolayısıyla kyk borçlarını silmek, bundan sonra sadece burs vermek de bu görevin gereğidir ve yapılmalıdır. O bursla alkol de icilecek, konsere de gidilecek, tiyatro da izlenecek. Kısacası kişinin canı ne istiyorsa onu yapacak. Siz ezik bir dallama olduğunuz için yapamadığınız şeyleri yapan insanları kıskanabilirsiniz. Lakin bunu kendi içinizde yapın. O dalyarak düşüncelerinizi 2020 yılında kimse çekmek zorunda değil. Dedikleri gibi milyarlık adamların milyarlık borcunu silineceğine kredi almak zorunda bırakılan gencecik insanların borcu silinsin.

her sene meclise sunulan ama herzaman reddedilen önerge

Kesinlikle saçmalık. Ha ne yapılabilir? Deli gibi faiz sokulmayabilir. Çocuklar işe başlayana kadar 5-10 sene idare edilebilir.

şu haber doğruysa ümit özdağ'ın vaat ettiğidir; link gelen tepkilere bak... bu konudaki tavrım net; (#4029225) hiç öyle ağzımdan köpükler saçarak "millet o parayla gezmeye gitti. silinmesin abi." diyerek toksikleşmem. toksikleşeni de makul karşılamam. genel olarak kyk kredisi almak keyfi bir şey değil. nereye nasıl kullanıldığı başka konu ve kimseyi ilgilendirmez. adam belki sadece yemekhaneden besleniyor ama kenara ayırdığı parayla en sevdiği sanatçının/grubun konserine gidiyor. sana ne? sen şimdi bu adamın konsere gittiğini story'den gördün diye bu adam bu hayatı yaşıyor mu oluyor? yılın 364 günü gariban lan o çocuk. bir gün konsere gitmiş, direkt o günkü "müsrif" hâlini kafanda ss alıp o çocuğa o imajı yapıştırıyorsun. vallahi siz kötüsünüz ya. bu kadar açgözlü, kuduruk, bencil olup yeri geldiğinde hâlâ özgürlükten, yargısız infazdan falan dem vuruyorsunuz ya, en çok da o hareketinize gülüyorum. götünüzün neden yandığı belli. üstte yönlendirdiğim entryde başka bir şekilde açıkladım. şayet kyk borçlarının silinmesi kararı çıkar ve siz kyk borcu almamış biriyseniz; bunu kaçan bir fırsat olarak göreceksiniz. derdiniz kul hakkı, benim param vs. değil. yalan söylemeyin. sikerim. devlet tüzel kişilerin milyonlarca dolarlık borçlarını, vergilerini siliyor. o zaman bu kadar sesiniz çıkmıyor? halbuki madem kul hakkı, madem sizin cebinizden gidiyor; paranın büyüklüğü ile doğru orantılı olarak tepkiniz de artmalı. fakat siz kyk meselesine 10 şiddetinde bağırıyorken, diğer büyük meselede 1 kadar belki bağırıyorsunuz. derdiniz cebinizden çıkan değil çünkü. cebinize girmeyen. kyk kredisi alan sonuçlarına katlanacağını bilerek almıştır. yolun sonundaki zorluğu göğüsleme cesaretini göstermiştir. sizse o dönem "günü gelince ödenecek olan bedel" korkusu yaşayıp, kredi almaya yanaşmamışsınız. yani sizin kredi ile alakanız kendi hür iradenizle o gün bitti. kyk ile alakası olanlarsa konunun hâlâ muhatabı. olumlu-olumsuz tüm sonuçlara da razılar. tıpkı yola çıkarken razı oldukları gibi. fakat devlet bir babalık yapıp bu borçları silerse olumsuz olması gereken sonuç bu gençler için olumlu olur. ve böyle bir ihtimal her zaman vardı. devlet kyk alanlara da almayanlara da kesin bir şey söylemedi. atıyorum 10 yıl boyunca kyk affı çıkmayacak denilseydi, herkes yolun başında ona göre imza atsaydı haklı olurdunuz. fakat demedi. bal gibi de biliyordunuz bu borçların her an silinebilir olduğunu. bazıları o ihtimali bilerek borcu aldı, bazıları o ihtimali bilerek ama görmezden gelerek o borcu ödemekten korktuğu için almadı. şimdi de talih o riski alanlara güldü diye, görmezden geldiğiniz o ihtimal canlandı diye, sırf zamanında yanlış ata oynadınız diye zırlamayın amk. oportünistliğin alemi yok. (bkz: çok sakat var bizde) t: her seçim mevsimi gündeme gelen konu.

Çok yanlış ve oy toplamak için edilmiş bir vaattir. Borç affetmek o borca sadık olanları cezalandırmaktır. ülke koşullarından ötürü borcu ödemek zorlaşıyorsa ödeme planı değiştirilir fakat günün sonunda borç yine tahsil edilir. Benim de kyk borcum var ve bir kısmını ödemeye mezun olduktan 4 sene sonra başladım. Bu durumda kyk borçlarını silmekten ziyade faizlerin silinmesi taraftarıyım. Çünkü ortada gönüllü alınan bir kredi var. Kim ne derse desin, kim aldığı parayı nerede yerse yesin kimse karışamaz. Ama kyk borçlarını ödemek yanlış bir harekettir. Bunun yerine ödeme planında kolaylık veya ödeme süresini uzatma gibi yöntemler uygulanabilir.

desteklemediğim sikko vaat, amk'un siyasileri vara yoğa vatandaşın cebine el atmaya çalışıyor. bir borcu bile isteye aldın mı kardeşim? sike sike ödeyeceksin. yok milyon liralık vergi borçları siliniyor yok hak etmeyenler aldı biz niye ödeyelim falan geçiniz bu oportünist şark kurnazı kafalarını, o hak yiyenlerin de amk. birileri hak yiyor diye sizin de yemeniz nasıl meşru olabilir amk? bu tip mevzuları direkt şu görselle izah edip işime gücüme döneyim ekleme: yahu bu millet arlanmaz, hâlâ meşrulaştırmaya çalışıyorlar. devlet size kredi vereceğim dedi doğru mu? siz de bunu almayı ve sonradan ödemeyi kabul ettin, bu da doğru? öyle mezun olunca iş garantisi veriyorum sana da demedi, ne hâlâ bu yaygara? bile bile ladese girmişsiniz hâlâ konuşuyorsunuz. sizin bu söyledikleriniz, 7-8 çocuk yapıp "devlet bize baksın, geçinemiyoruz" demek kadar abes.

Uzun olacak diye buraya yazdım. Ortada gönüllü alınan bir kredi var falan denmiş de bunun neresi gönüllü? Kendi ailemden örnek verecek olursam. Ablam bir şehirde, kardeşim bir şehirde, ben de farklı bir şehirde okuyordum. Ben kazandığım yıl annem yurt kaydımı(devlet yurdu da çıkmadı bak özel yurt) yapabilmek için elinde kalan son altını olan yüzüğünü sattı. Yurtta da ne sabah kahvaltısı ne de akşam yemeği var. Yapacağım ya da yiyeceğim her hareket ekstra masraf demek. Organizasyon şirketinde işe girdim. Palyaçoluk ya da protokol karşılama hostesliği falan yapıyorum ama bu iş de haftada bir falan oluyor. Üniversitenin kısmi çalışmalarına başvurdum tabii ki red yedim. Bir yılımı bu şekilde geçirdim ama gerçekten zor geçirdim. Sonra seve seve değil s*ke s*ke (tabirini kullanmak istemezdim ama tam olarak böyle) kredi aldım. Masrafımı azaltmak için 3. Sınıfta Farabi yaptım tekrar ailemin yanına geldim. Mezun olunca iş bulmak ekstra sıkıntı zaten. Borcumuzu ödeyeceğiz ya, e hani iş ? Onu da vermiyorsun. Arıyoruz bulamıyoruz da . Bulduğumuz iş ise üç kuruş para onunla da kalkıp bu sikimsonik borcu mu ödeyelim ? Ha kyk da dönen ekstra durumlara değinmeyeceğim bile. Elinde en iyi telefon olan, en iyi mekanlarda takılan, her haftasonu ailesinin sevgilisinin şehrine gezmeye giden arkadaşlarıma hem yurt hem burs çıktı ve ne hikmetse alttan dersleri olmasına rağmen de kesilmedi( bizim zamanımızda 3 alttanı olanın kesilirdi, şimdi devam ediyor mu bilmiyorum) Şimdi ise yapılandırmaya giden borcumu ödüyorum. Ama sistem doğru işleseydi ödeyeceğim bir borcum olmayacaktı. Sistemin yanlış işlemesinin kurbanlarıyız. Hal eden hak ettiğini almıyor.

Şu muhabbet her açıldığında aklıma aynı şey geliyor. Barajı geçmiş ve TBMM'de temsil edilen partilere seçim döneminde hazine yardımı yapılır. 2019 seçimlerinde hazine yardımı almaya hak kazanmış partiler ve aldıkları yardımların miktarı şöyle: Akp- 417 milyon lira Chp-213 milyon lira Mhp-100 milyon lira hdp-91 milyon lira Toplam =821 milyon lira. Hey maşallah çok ihtiyaçları var sanırım yazık. Şimdi bu parayı aklımızda tutturuyoruz. Geçti artık öyle büyük bir para gibi gelmiyor gözümüze malum paramızın kaybettiği değerden dolayı da neyse konuyu dağıtmayalım. 2022 yılında Diyanet'e ayrılan bütçe 16.1 milyar lira(şaka değil)Az önceki 821 milyon lira solda sıfır kaldı değil mi. Hey maşallah sanırsın bana İslamiyet'i yayacaklar. Diyanet'in koruması altında mı bilmiyorum ama daha Ayasofya'yı koruyamıyorsunuz şu bütçe ile. Parça parça yediler milli mirasımızı. Üstüne milleti dinden imandan soğutuyorsunuz. Bir örnek daha. Cumhurbaşkanlığı külliyesinin Sayıştay raporuna göre yıllık gideri 3 milyar lira. Gayri resmi rakamlara göre çok daha fazlası... Sözün özü şu canlarım, boşuna birbirinizi yiyorsunuz silinsindi, silinmesindi diye. Şu yukarıda verdiğim örnekteki gibi israfların önüne geçilirse o borçlar çok rahat silinir. Bundan sonra da faizsiz şekilde kredi verilir. Her ne kadar burslarla okumuş, kredi almamış olsam da kyk borcunun yeni mezunlara yüklediği yükü anlayabiliyorum arkadaşlarımdan gördüğüm, dinlediğim kadarıyla. Özdağ bu vaadinde umarım samimidir ve devam ettirir. Kendisi yapamasa da muhalefeti bu sözü vermeye zorlar ya da iktidarı bunu yapmak zorunda bırakır. Sahi ben neden bu ülkenin ana muhalefet partisi liderinin ağzından bu olay hakkında kayda değer bir söz, vaat, söylem işitmedin ulan. Dünyanın en kifayetsiz siyasetçilerine sahibiz cidden. Önümüzdeki seçimlerde 6-7 milyon genç ilk kez oy kullanacak koca koca partilerden bu kitleye yönelik kayda değer hiçbir şey duyamıyoruz ama. Sorun bambaşka yerde...

hiçbir zaman böyle bir şey olmayacak. bunu kabullenelim artık. en fazla olacak olan şey faizlerin silinmesi olur, onu da ancak akp iktidarı seçime yakın, götü sıkıştığında yapar.

- (#4385844) görseldeki soruya cevap vermek istedim zira tüm entrynin dayanağı o. çok basit. o öğrenci ve ailesi bugüne kadar deprem vergisinden trt payına, paket başı aldığı sigaradan geçmediği köprüye/yola kadar çeşit çeşit kalemle devlete ödeme yaptı. çok basit bir hesap yapalım; 4 kişilik bir aile düşün. öğrenci genç + 2 ebeveyn sigara içiyor olsun. her biri de günde bir paket sigara içsin. yani bu aile her gün 3 paketlik vergi ödüyor. sigara fiyatları malum... o fiyatların %90'ının vergiden oluştuğu da malum. sürekli zam geldiği için güncel fiyatları bilmiyorum ama atıyorum bir paket sigara 30 lira olsun. bu aile her gün 90 liralık sigara alıyor, bunun da %90'ı devlete kalıyor. her gün bak. her gün. bu işlemin sadece 1 aylık faturası 90x30'dan 2700 lira. bak sadece sigaradan çıkan bir aylık meblağ bu. diğer fasa fiso vergilere girmiyorum bile. devlet bu çocuğa her ay ne kadar kredi verdi? 500-600-700 lira kadar. onun da net hâlini bilmiyorum. fakat 1000 liranın -yani 2700 liranın- altında olduğuna adım kadar eminim. demem o ki; hiç öyle ayn rand gibi "tamam devlet ödesin ama kimden alarak?" demeye gerek yok. - (#4306767) kimden alacak amk? yine bizzat ödediği kişiden alıyor işte. bu devlet vergiler konusunda seni-beni söğüşlüyor. birisinin kyk kredi borcu silindiğinde, aslında devlet bugüne kadar o kişiden aldığı miktarın çok çok azını o kişiye iade etmiş oluyor. o yüzden böyle çıkıp "eyi de gardeşim bizim paramızla neyin affı bu???" falan demeniz komik oluyor. ne senin paran ya hu? onun parası ne olacak? adam bugüne kadar kendi + ailesiyle birlikte devlete toplam 100 lira vergi ödemiş diyelim. 20 liralık bir kyk affı çıkıyor, adamın maddi hasarı bu şekilde ona iade ediliyor. siz de diyorsunuz ki benim param. ulan o adamın aslında 80 lira daha alması lazım. senin de 100 lira alman lazım. sana fırsat olmamış, ona olmuş. şimdi vaziyet bu diye o kişi bu aftan yararlanmasın mı? tekrar söylüyorum; kim bu devletten ne kadar yakasını kurtarabiliyorsa kurtarsın, benim gözüm kalmaz. iddia ettiniz gibi burada o kadar da bir hakkımız yok, üstte açıkladım. -hemen hak yemeyin'e bağlamayın, sakince bi' düşünün.- ama varsa da sapına kadar helal olsun. hakkımı haram edecek başka ve gerçekten kötü olan insanlar var. ben o nefreti onlara saklıyorum. hakkımı bu gençlere helal etmeyeceksem kime edeceğim? not: (#4385774)

Faiz almakta vermekte haramdır, silinmelidir!

yapılması gerekendir. bunu söylerken benim de borcum var hüü silin amk diye demiyorum ben kredi de almadım burs da almadım. devlet öğrencisine bildiğin eşşşek yüküyle faiz ödetiyor haksızlık falan filansa mesele al sana ilk haksızlığın başladığı yer. diğer sıkıntı da şu, devlet öğrencisine her alanda yeteri kadar kolaylık sağlamış olsaydı öğrenci bu borca zaten girmezdi. en basitinden öğrencinin ulaşımı, barınma imkanları, yeme-içme sıkıntısı derken ekstra faaliyet için parası kalmıyor. "yordom yopoloyor yo osto" gibi andavalca bir cümle kuran varsa o fırsatları gözünü kullanmadan incelmiştir. ümit özdağ'ın yaptığı açıklama da klasik seçim öncesi laflarından gibi geldi bana. klasik mevzu oldu artık da umarım değildir.

Alınan borcun ödenmesi taraftarıyım. Kimse zorla aldırmadı, o yüzden faizli olmasa bile en azından alındığı kadar ödenmelidir.

Bence komple borcu silmek yerine faizi silinmeli anaparası da esnek bir şekilde ödenmeli.

sonunda yapmışlar zaar bu dalyaraklığı (#4385844) bu da cabası ekleme: bu ülkede kendini akp'lilerden farklı ve muhalif zanneden cenahın ekseriyeti iktidar olamamış akp'liler gibidir, bu moronların mantalitesine göre zehirli atıkları doğaya salan fabrikalar var diye yerlere çöp atmak da mübah. bir de aynen kardeşim yozgat bozok üniversitesi ikinci öğretim sik sok düşünme sanatı vari bölümlerde -ki normal bölümler de pek umurumda değil, tıp gibi hayati öneme haiz bölümler neyse- okumak için bile isteye kabul edip girdikleri borcu biz ödeyelim aynen.

yo aynı duruyor. hatta hizmet veremiyorlarmış hâlâ.

Diyanetin bir yıllık bütçesi 36 milyar lira. Silinen kyk faizi 26 milyar lira. Senelerdir öğrencinin mağdur edildiği paraya bak. :) Uzun uzun yazmama gerek yok, yazdım çünkü. Bu(#4385984)entryi yazdığımda mecliste bütçe görüşmeleri yapılmamış ve Diyanetin o yılki bütçesi bile çok fazlaydı. Sonra ne mi oldu? (#4469135) Not: Burslarla okudum kredi falan almadım benim derdim değil aslında... Edit: Çok güzel anlatılmış: (#4485545) En farklı yorumu yapacağım, en aykırı ben olacağım diye zırvalamayın güzel kardeşim. Önce bi milletin parasının nereye harcandığına bakın. Sorsak 128 milyar dolar duman oldu dersiniz, sığınmacılara 100 milyar dolar harcandı, kamu israfı had safhada, makam araçlarından, fuzuli harcamalardan geçilmiyor, koca koca milyarderlere vergi affı geliyor. Yani koca okyanusu görmezden gelip milletin geleceği olan gençlerin bir kaşık suyuna göz dikmeyin. Çok manasız olum bu. İsyan edeceksiniz aha yazdık. Diyanet'in yarı bütçesi için kendinizi paralamayın. Ana para duruyor manasız faiz silindi. Hem zaten haram değil miydi bu faiz ey oldu elhamdülillah çok şükür inşallah maşallah. :dddd

Borçları değil ana para üzerine eklenen faizi silmişler. Ki o faiz de 2 sene şartı dolmadan üstüne eklenen rakamdı. Neyse en azından yediğimiz kadarını ödeyeceğiz.

bu konuda söyleyeceklerimi daha önce bu başlıkta söyledim. dileyen zahmet edip bakabilir. tşk. kısaca; iyi olmuştur. . bu başlıkta ahkam kesenlerin çoğu konuyu yanlış değerlendiriyor. bir tanesi şu görseli kullanmıştı mesela. konuya vakıf olsa "iyi de kimden alınarak?" sorusunu kimin sorduğunu ya da sorabileceğini bilirdi. örnek, şu; (#4306767) kadının ismini kullanabilirdi. ama gitmiş milton friedman'ın olduğu görseli paylaşmış. ya hu el insaf be kardeşim, bir şey ortaya koyuyorsunuz bari ortaya koyduğunuz unsurlar birbiriyle tutarlı olsun. milton friedman dediğimiz adamın negatif gelir vergisi'ni önermişliği var. -makul bir öneridir. adam bu sayede nobel'i aldı.- diyeceğim o ki; milton şu haberi görse muhtemelen karşı çıkmazdı. bu görsel olmamış yani hacı, başka birini kullanın, o adam sizden değil :d

Çok değil iki gün önce Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Suriyeliler ve kaçak göçmenler için devletin öz kaynaklarından 45 milyar dolar harcadığını söyledi. Bizzat bakan ya. Bu yarrak kafalı liboşlardan ne bir ses ne bir soluk çıktı. Türk Lirası'na çevirirsek 838.539.000.000 tl yapıyor. Siz sayıyı okumuş gibi yapıp geçerken böyle bir para harcanıyor ülkedeki gayrı-Türklere. Fakat iyi kötü şu ekonomide üniversite okumaya çalışan Türk çocuklarına şu paranın 32'de biri harcandı diye ortalığı velveleye veriyorlar amk. Bu siktiğim parası ülkenin kendi evlatlarına harcanmayacaksa kıvırın götünüze sokun. He, bu kadar üniversite öğrencisi olmamalı, apartman üniversiteleri falan filan bunlar ayrı tartışma konusu. Zaten bu tür şeylerde çoğunluğa değil aralarından sıyrılıp ülkeyi emanet edebileceğin bir avuç kalifiye çocuğu çıkarmaya bakarsın. Çünkü tüm yatırımın getirisi bu insanlardır, harcadığın birkaç milyar çok da dert değil ülke için. Gelgelelim bir de şu var, kafasız ve beyinsiz liberaller ezbere konuştukları ve liberal teoriler nedir bilmedikleri için uzun vadede bu affın özel sektöre yaracağını da algılayamıyorlar. Aynı uygulama ABD'de de yapılıyor ki birkaç ay önce 3 milyar dolarlık bir af geldi orada da. Borç varken çalışma hayatında ev yahut araba vs. alamayan yeni mezunlar (borcu ödeyene kadar alınmıyor işleyiş böyle) aftan sonra mortgage'a yöneldi, araba aldılar, ot aldılar, bok aldılar. Türk solundan daha kafasız bir yapı çıkmaz diyorduk sağ olsun liberaller bizi hemen yanılttı.

teşekkürler mansur başkanım. seviliyorsun.